2 Adam 2 Motorsiklet 3011 Km (Bölüm - 3)

BÖLÜM III

19.Mayıs.2008 PAzartesi Yani Önemli bir bayramın sabahı Kongreden sabah erkenden FİRAR ettik.

 

 

SAĞOLSUN sabah 4:30-5:00 de Bizi MEhmet ATIL uğurladı Otelden.
"ALLAH KAZADAN BELAdan korusun."dedi. BAILEYS döktü Ardımızdan tekerlere... :

 

ALANYA'ya kadar olan yol 2 gidiş 2 geliş. Çok temiz bir asfalt. Bazen TIRRR TIRRR diye adlandırdığımız PALETLİ araç ezikleri olsa da onlar da ayrı bir keyif katıyor.
Ankara'dan da aşağı yukarı aynı saatlerde çıkmıştık.

Elbette Ankara'dan KULU'ya gelirken Üşümüştük. Şimdiden Terliyoruz.
Sabah Erken çıkmamızın Özel sebebi, Gazipaşa yoluna olabildiğince yaklaşmaktı. O MEŞHUR yolu kafamızda kasklarla, Öğle sıcağında aşmak istemiyorduk. NETİCEde yine de öğle sıcağına kaldık.

Ayrıca TAM BATI ya gittiğimizden Güneşten çok etkilenmek istemiyorduk.
Yolun bu kısmı ile ilgili çok kaydadeğer birşey hatıramıyorum. 2 şeritli yolda basıp gittik.

Belki FOSFORLU YELEKLERden bahsetmenin zamanıdır.

KESİNLİKLE Motosiklet sürücüsünün KARİZMASINI, ŞEKLİNİ, Clark GABLE duruşunu bozan bir Malzeme. Ama Motosiklet Pantolonu da o kadar ÇİRKİN değil mi?

ANCAK o FOSFORLU yelek Öyle araçların size yol vermesine, Yolun kenarından yola çıkacak yayaların, araçların sizi öyle RAHAT GÖRmesine neden oluyor ki.

Belki de KASK'tan-Korumalardan daha SIK FREKANSTA o YELEK sizi KAZAya karşı koruyor.

ALANYA yolu hakkında da azcık bilgi vereyim. Motosikletli ve Scooter lılar çok. Hemen hepsi yolun en kenarındaki MICIRdan gidiyorlar. Ben ŞAHSEN fazla yaklaşmadan yanlarından geçtim.

Başı örtülü genç bir kız cağız da SCOOTER kullanıyordu. İlginç ve hoş bir enstantaneydi.

HAritada yine Anamur'a kadar durduğumuz üç noktayı FARKLI RENKlerle işaretledim.

 

ALANYA'da depoları BESledik. Akabinde Alanya'ya girerken bir OTELCİK buldum.

KAldırıma çıkardık Ayıcıkları. AÇ karınlarımızı doyurmak, Uyku hasretiyle şişmiş Gözlerimizi İndirmek amacıyla otele oturduk.

Sanırım HIZLI geçmiş ALanya gecelerinden insanlar çok da erken kalkmıyor. Etraf sessiz. Bazı SPORcu arkadaşlar Sahil kıyısında KOŞmanın zevkine varmış. İŞe gidenler ve BİZ varız Sahil yolunda. Ama görüntü, kokular, O serinlik MÜTHİŞ...

 

 

 

 

 

Meşhur, Dillere Destan, Motorculara Has Darmadağın Yemek Masası...

HAfiften Sami'nin başı kareden Uçmuş ama. Olsun. Maksat arkadaki MANZARA.

 

Ben İstisnasız. Her yerde oturur oturmaz NOT almaya devam ediyorum. Yol boyunca gördüğüm, aklıma gelen, ilginç herhangi bir şey. Değerli yada Değersiz. Neticede Ayrıntılar her zaman hatırlanamayabilir.

Güneş biraz yükselince Yola çıkmaya hazırlanıyoruz.

 

 

NOT:
ÜSTTEKİ karelerden Birinde Başımdaki SARI SÜRÜŞ gözlüğü gözüküyor. Bunu ŞEhir içi - dışı Kısa mesafelerde, Gece-Gündüz Takarım. MÜKEMMEL bir görüş sağlıyor. Bu SARI camlı gözlükler: (Benden daha detaylı bilenler açıklarsa sevinirim.): Silah ATIŞ yarışmalarında, Ralli sürücülerinde, Gece sürüşlerinde Kullanılıyor.
YAPTIĞI en güzel şey Araç farlarını Yumuşatıp Sürücünün Gözünü rahatlatmak.
Ayrıca Araçların plakalarından, dikiz aynalarından yada parlak herhangi bir yerinden yansıyan ARTIK IŞIK ları kesiyor. KESİNLİKLE TAVSİYE ederim.

 

Ama Benim anlatmak istediğim Mevzuu bu değil. Ben bu Gözlüğü ALANYA'da kahvaltıdan sonra KAskın içinden Taktım. Aşağı yukarı 60-70 km yol gittikten sonra MÜTHİŞ bir BAŞ-ÇEne eklemi-Kulak ağrısı yaşamaya başladım. AĞRI öyle şiddetliydi ki Artık Terlemeye başlamıştım.

Sonra HARİTAda gösterdiğim Alanya sürüşünden sonra Anamur'a varmadan durduğumuz yerde durmak ZORUNDA kaldım.

Bkz.Aşağıdaki Fotoğraflar.

GÖZLÜĞÜ çıkartır çıkartmaz Baş-kulak-eklem ağrım azaldı ve bıçak gibi kesildi.
YANİ: EKİPMAN önemli ama Komforu da bir o kadar önemli.

ANAMUR MUZU çok meşhur. BAL gibi tadı vardır. Görüntüsü ise Çok da Mükemmel değildir. İşte bu amca o muzları satıyor. İster manzara için dur. İster muz için. İster Soğuk suyu için...

 

 

 

 

MAnzara, denizin rengi... İnsanın içi gidiyor. Bizim Bir evimizde Anamur'da... ÇOK severim. Hele babamın ardına takılıp Dağ-Tepe-Deniz Gezersen Hepten Tadından yenmez...

 

 

 

 

 

 

 

İşte Bir MUhteşem Görüntü Daha...

MUZCU AMCA...

 

BU insan AZMANI, Sami denilen Adam bir enteresan. CÜSSEsiyle Çevresine ürküntüler salan ve Dağda 12 AYI gücünde HORLAyan şu adamı HAYVANLAR, ÇOCUKLAR, BEBEKLER öyle çok sever ki İnanamazsınız.
Ağlayan bebekler kucağında susar. En AZILI yaramaz çocuklar onun yanında oturup Müridi olur.
BAKINIZ. MESTAN adını koyduğumuz kedi. Hiç Müdahale edilmeden O KADAR yer varken ERMİŞ SAMİ BABA nın ayakları dibine yattı.

MESTAN...

 

Kedilerden hazetmem.   Ama Hayvanları Severim.

ORADAN YEŞİL-Olmamış 2 kg MUZ aldım. MALATYA'da arkadaşımıza verdiğimizde, Yaklaşık 36 saat sonra TAM olgun haldeydi. Oturduk Afiyetle yedik...

SIRADAKİ DURAK... ANAMUR'dan geçip giderken Silifke Tarafı Çıkışında YOL üstünde olan MAMURE KALESİ.

Anam-Babam KALE olan bu Yapıtın etrafı HENDEKle ÇEvrili. MAzgalları, Surları falan. TAM KALE. Detaylı bilgi için YAZIYI okuyunuz.

 

 

 

 

 

 

 

 

KaplumPOnçikler le dolu hendekte onları Ekmekle beslemek mümkün.

 

 

 

Bu yol hakkında biraz bilgi vereyim.  1 gidiş-1geliş yol. Asfalt yer yer Bozuk. NADİRen 2 gidiş 2 geliş oluyor. BOZYAZI'dan sonra O da YOK.

MEŞHUR bir yol.

Geçenlerde İStanbul'dan bir arkadaşla konuştum. 5 yıldır motosiklet kullanıyorum. O yoldan ASLA motosikletle Geçmem diyor.

 
Kamyonların çok sık geçtiği bir yol. Düzlüklerde, yerleşim birimlerine yakın yerlerde ise Köylülerin araçları PAT diye yolunuza çıkabilir. TEMKİNLİ olmak şart.

Mevsime göre Yerli Turistlerin özellikle çok olduğu bir yer olduğundan bu tatilcilerin araçlarını da SAVRUK kullandıkları bir gerçek. EHLİYETSİZ yada tecrübesizlere

Direksiyon verildiği yerler. (Yerleşim yerlerinden bahsediyorum.)

ANCAK: Buradan motosikletle Geçmemek, o yollarda kullanmamak çok büyük bir eksiklik.
Biz bu mevsimde birbirinden ayrı olduklarını tahmin ettiğimiz 3 grup motorlu gördük. KARŞI yönden gelen.
1 kişi
3 kişilik bir grup
5 kişilik bir grup.

 

 

Devamı MEvcut…